Gebelikte Yapılması Gereken Testler

Hamilelik mucizevi bir durum ve anne adayının bilinçli olması gereken bir süreçtir.

Hamileliğin başlangıcından sonuna kadar farklı dönemlerde çeşitli tahliller ve testler yapılmalıdır. Hatta bazı tahlillerin gebelikten önce, çiftler hamileliğe karar verdiğinde yapılması, yani çiftlerin gebelik öncesi danışmanlık alması daha uygundur. Bazı testlerin de gebeliğin belirli haftalarında yapılması gereklidir.

 

Bu nedenle hamilelikte bu testler dikkatle takip edilmeli, zamanları kaçırılmamalıdır. Gebelikte yapılan testlerin bir kısmı her gebede rutin olarak yapılır, bir kısım testler de sadece bazı durumlarda yapılır.

 

Bunun dışında ilk 32 haftada her ay, 32.-36. hafta arasında 15 günde bir, 36. haftadan sonra da en az haftada bir ultrason ve doktor muayenesi gereklidir.

Bu testler çiftin doktora ilk başvurusunda yapılan tahlillerdir. En doğru olanı çiftlerin gebelik oluşmadan önce henüz gebeliğe karar verdiklerinde doktora başvurmaları ve bu görüşmede tahlillerin yapılmasıdır. Çünkü bu testlerde saptanabilecek bazı anormalliklere göre gebelik daha başlamadan önce önlemler alınabilir. Ancak çiftlerin çoğunluğu gebelik oluştuktan (adet gecikmesinden) sonra doktora başvurmaktadır. Bu ilk görüşmede jinekolojik muayene ve ultrasonografi ile kadın genital organları değerlendirilir. Son 1 yıl içerisinde yapılmadıysa PAP Smear testi yapılmalıdır. Genel sistemik muayene de yapılabilir ve gerekirse anormallik varlığında ilgili branş uzmanına konsültasyon yapılabilir. İlk muayenede yapılan tahliller:

– Tam kan sayımı (Hemogram)

– Anne ve baba kan grupları: Kan uyuşmazlığı saptanırsa önlem alınması için.

-Kan uyuşmazlığı varsa İndirekt Coombs testi

– Tam idrar tetkiki (Gerekirse idrar kültürü)

– TSH: Annede guatr ve troid hormon bozukluğu varsa bebeği etkileyebilir, bozukluk saptanırsa endokrinoloji uzmanı tarafından tedavi gerektirir.

– Toxoplazma IgM ve IgG: Kedi ve köpeklerin dışkılarından, çiğ etlerden, iyi yıkanmamış sebzelerden geçen paraziter bir enfeksiyon için tarama testidir.

– Rubella IgM- IgG: Kızamıkçık aşısının tutup tutmadığını, akut enfeksiyon olup olmadığını gösteren testler

-Hepatit B için HBsAg: Annede Hepatit saptanırsa bebeğe bulaşmayı engellemek için doğumdan sonra bebeğe Hepatit B Ig serum uygulanır.

– HCV testi

– HIV (AIDS) testi

– Sfiliz (frengi) için VDRL testi rutin olarak şart değildir ama yapılabilir.

– Diabet açısından riskli hastalarda açlık kan şekeri veya son 3 aydaki ortalama şeker düzeyini gösteren HbA1C testi

– Biyokimya (kolesterol, böbrek ve karaciğer, v.s) testleri

Gebeliğin 11. haftasından sonra ultrason muayenesinde bebeğin ense kalınlığı (NT), CRL (Baş-popo uzunluğu), burun kemiği (NB) ölçülür ve ikili test (kan tahlili) yapılır. İkili tarama testi denmesinin nedeni ise 2 parametrenin incelenmesidir. Bir olasılık testi olduğu için de riziko sınır değerden fazla ise amniosentez gibi daha kapsamlı testler yapılmalıdır.  Bu test 11-14. hafta arasında yapılabilir, 14. haftadan sonra yapılamaz.

Yaklaşık 10 -12 aydır kullanılan Prenatal Gebelik testi ile de kromozomal bozukluklar tespit edebilebilir. Gebeliğin 9. haftasından itibaren sadece anne kanı ile yapılabildiği için tamamen güvenli bir testtir. Testle annenin kanından, bebeğe ait hücrelerin içindeki DNA’dan alınan parçalar incelenip, kromozomları sayı ve yapı olarak inceleyebiliyorsunuz. Bu tanı testinden çıkan sonuçlar %98-99 orarnında doğru sonuç verebiliyor. Tek sorunu ve şu an çok yaygın olmamasnın nedeni ise maddi yönü.

Bu haftalar arasında üçlü test veya dörtlü test yapılır.

Eğer ikili, üçlü veya dörtlü testlerin sonucu riskli gelirse, Amniosentez (Anne karnından ultrason eşliğinde iğne ile girilip, bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan su alınması) yapılarak daha ileri inceleme yapılabilir. Amniosentezin herkese yapılmamasının nedeni ise rizikolu olup, bebek kayıplarına yol açabilmesidir.

– 75 gr glukoz yükleme testi 24-28 haftalar arasında yapılır. Bu haftaları kaçırmış ve daha ileriki haftalarda gelen hastalarda açlık ve tokluk kan şekeri bakılarak da hastanın diabete yatkınlık durumu değerlendirilebilir.

– Anne baba arasında kan uyuşmazlığı varsa 28. haftada IDC (indirekt coombs testi) yapılır ve bu test negatif çıkarsa, anne-bebek arasında kan uyuşmazlığına bağlı etkilenme olmadığını gösterir. Etkilenme varsa (İndirekt coombs testi pozitif çıkarsa) daha ileri tetkiklerle bebekte etkilenmenin ne derecede olabileceği araştırılır.

Yukarıda anlatılanlar hemen hemen her gebede yapılan rutin tahlillerdir. Gebelikte oluşan bazı durumlarda ve bazı hastalıklarda yukarıdaki tahliller dışında başka tahlillerin de yapılması gerekebilir.

Kan sayımı, tam idrar tahlili tekrarlanmalıdır.

Gebeliğin 32. Haftasından sonra, özellikle de son haftalarında, bebeğin sıkıntıda olduğundan şüphe duyulan durumlarda ve gün aşımı (Tahmini doğum tarihi gününün geçmesi) durumunda NST (non stres test, Fetal Monitör) çekilir.

Bebek ile ilgili bazı riskli durumlar saptandığında ileri değerlendirme için yapılan bir test de Doppler Ultrasonografi ölçümüdür.

Düzenli takipler ve testler sağlıklı bir gebelik geçirmeniz için çok önemlidir.

UNUTMAYIN Kİ, ANNE VE BEBEĞE AİT CİDDİ SORUNLAR, TAKİBİ YAPILMAYAN GEBELİKLERDE YAŞANMAKTADIR.

Randevu Alın
tr_TRTurkish